21 Mayıs 2018 Pazartesi

Yardım Et Ya Rab..

Ya rabbi içimde ki bu ince sızı yavaş yavaş çürütüyor beni
Ya rabbi vücudumun her noktası ölüm oldu ölüyor..
Ya rabbi yıkılıyorum en ufak bir tebessümün altında..
Ya rabbi öylesine kara bir delik ki yuttukça yutuyor, çektikçe acıyor..
Ya rabbi ben aciz, günahkar, çaresiz, kimsesiz bir zavallıyım..
Ya rabbi geldim kapına yüreğimde ki bu amansız sancıya çare olacak bir tek sensin,
Ya rabbi sana açtım ellerimi bu avuçları huzur ile dolduracak olan yalnızca sensin..
Ya rabbi biliyorum günahım boyumdan büyük,
Ya rabbi biliyorum huzuruna kabule bile layık değilim..
Ya rabbi biliyorum isyanlarım, şuursuzluğum, şükürsüzlüğüm beni bu hale getirdi..
Ama ben yine de her halimle sana muhtacım..
Kimsesizim ya rabbi..
Nefessiz kaldım sanıyorum ama ölmüyorum ya rabbi..
İçten içe çürüyorum, kanıyorum, acıyorum ya rabbi..
Boynumu büktüm kapına geldim aciz bir dilenciyim..
ALLAH'ım beni senden başka huzura erdirecek olan yok, derdime senden başka derman yok, dualarımı senden başka kabul edecek hiç bir makam, mevki yok..

Ben aciz kulun, Rahim ismi şefirinden medet umarak kapına geldim. sen bana rahmet et..
Ben günahkar kulun Gaffar ismi şerifinden medet umarak huzuruna vardım ben beni affet..
Ben ümit ile ümitsizlik arasında incecik bir çizgide sallanırken Mucib ismi şerifinden güç kuvvet alarak ellerimi açtım..

Sen sesime ses ol ya rab, kimsesizliğime dost ol..
Sen acılarıma merhem, dertlerime şifa ol..
Ya rabbi ben aciz kulunun ettiği duaların cürmü ne kadar ki senin hazinenin yanında..
Denizde damla bile sayılmaz...
Sen dualarımın huzur ile kabulünü göster Ya Mucib..
Hatalarımdan pişmanım ALLAH'ım, Ya Gaffar beni bağışla ve bana yardım et..
Bir tek sana muhtacım ey ismi azamın sahibi..
Sen bana nefes, gönlüme huzur, geçmişime mağfiret, geleceğime umut ol..

Sen yardım et rabbim, sana sığındım..

Nursalkımın..

4 Mayıs 2018 Cuma

Sus / Pus .. - 2014/12



Gözler dolar ya bazen,
Sözler de dolar o zaman!
Kalem kelama bürünür akar ellerinden!
Kelimeler bu sefer kifayet eder acılara...
                                                                       Amansızlıklara...
                                                                                                        Kaybolmuşluklara...

Hasretlerle büyüttüğün bir aşk,
Hiçsizliklere kurban edilir bir çırpıda..
Aslında öylesine güneşli hayaller yapıştırmışsındır ki hatıra defterlerine,
Ezip geçenin umurunda bile olmaz!
Bir bir kara kapaklar kapatılır rüyalarının üstüne üstüne..
Zaman saliseler hükmündeyken senin için,
Ellerine verilen mutluluğun vadesi dolmuştur, tüm umutların geri alınır faiziyle..

Zaman sanki düşman kesilmiştir..
Ne akar, ne geçer, ne yerinde durur..
Ne anlama geldiğini bilmediğin "bir müddet" isimli zaman dilimi geçer gider hayatından,
Diğer çalınanlarınla birlikte!

Kulakların uğuldar, kalbin burkulur..
Kendi kendine cevapsız sorular sorarsın,
Bilmezsin ki şimdi bunun hesabını kimden sorasın!
Sonra çaresizliklerin devralır içinde ki cılız sesin hakimiyetini;
Sesler beyninde duyulur,
Sorarsın!
Ah be hayat, ah be..
"Söylesene bir insan kısacık ömründe neden böyle yorulur.."
Sorarsın!
"Söylesene tüm yaşanmışlıklar bir anda nasıl yok olur..
Sorarsın da
Bir cevap bulamazsın!

Dünya dediğimiz bilinmezlik girdabı döner durur,
Günler günlerden, aylar senelerden çalınır!
Bir gün gelir anılar yine gelir gözlerini bulur...

Öyle imkansızdır ki her şey artık!
Başka haksız aşklar görürsün için kıyılır..
Neyin var neyin yok hepsi bir bir etrafa dökülür..
Kurduğun ufacık dünyan vardır, o da apansız başına yıkılır..


Biter her şey, tıkanır nefes soluk borunda!
Kulaklarını kapasan da, dudaklarını mühürlesen de,
Gözlerinde dile gelir yanmışlık ve tüm acı yaşanmışlık!
Kalmaz bünyende bir dirhem güç,
Yıkar geçer seni aşk ufacık bir El-Veda da...


El-Veda..
Gel/me artık bana..




Nursalkımın..